ANAYASA HUKUKUNA GİRİŞ DERS NOTU 2

 DEVLETİN TEMEL NİTELİKLERİ

BAŞLANGIÇ
Anayasalar ve Anayasa Hukuku devletin şeklini, niteliklerini, temel organlarını ve görevlerini; bu organların birbiriyle olan ilişkilerini belirleyen ve düzenleyen hukuk kuralları içerir. 1982 Anayasası da bu bakış açısıyla yola çıkar. Anayasanın başlangıç bölümü anayasa metnine ve anayasanın yapılış amacına hakim olan temel inanış ve düşünceleri sıralarken, 1. madde devletin şeklini, 2. madde devletin işleyişine ve devlet organlarının faaliyetlerine hakim olan temel nitelikleri, 3. madde ise devletin şekil özelliklerini düzenler.
1982 Anayasası’nın başlangıç bölümünde yer alan ilke ve düşünceler şu şekilde sıralanabilir.
  • Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık
  • Atatürk milliyetçiliği
  • Atatürk medeniyetçiliği
  • Çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi
  • Millet iradesinin mutlak üstünlüğü
  • Anayasanın ve hukukun üstünlüğü
  • Hürriyetçi demokrasi
  • Kuvvetler ayrılığı
  • Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünmezliği
  • Laiklik
  • Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesi,
  • Eşitlik ve sosyal adalet gerekleri
Bu ilkelerin önemi anayasanın ikince maddesinde de vurgulanır. 2. maddede yer alan hükme göre sırala- nan temel niteliklerin başlangıçta belirlenen ilkelere dayalı olduğu düzenlemesi altına alınmıştır. Ancak burada vurgulamak gerekir ki anayasanın başlangıç bölümü ve burada yer alan ilkeler anayasanın değiştiri- lemeyecek maddeleri arasında sayılmamış ve koruma altına alınmamıştır. Değiştirilemeyecek maddeler olan ilk üç madde kapsamında düşünmemek doğru olur.
CUMHURİYETÇİLİK
1982 Anayasası’nın 1. maddesi devletin şeklini be- lirtir ve devlet şeklinin Cumhuriyet olduğunu hüküm altına alır. “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.”

Bu hüküm ilk kez 1921 Anayasası’nda 1923 yılında yapılan değişiklikle düzenlenmiş ve anayasal bir ilke haline gelmiştir.
Cumhuriyet egemenliğin millete ait olduğu ve Devletin temel organlarının ve özellikle yasama ve yürütme organlarının veraset ilkesine dayanılmadan oluşturulduğu rejimdir. Cumhuriyet, egemenliğin, yani devlet gücünün, toplumun bütününe ait olduğu devleti ifade eder. Millet egemenliği anayasada gösterilmiş organları aracılığıyla ve bazı hallerde doğrudan doğruya kulla- nabilir. 1982 Anayasası’nın demokratik sistemi gerçek- leştirmek için yaptığı düzenlemeler bu kapsamda düşünülebilir. Yasama organının halk tarafından seçimle iş başına gelmesi, yürütme organının yasamanın içinden çıkması ve yasama denetimine tabi olması halk egemenliğinin uygulanabilirliğini gösterir. Bunun yanı sıra yine 1982 Anayasası ile getirilen referandum (halkoylaması) düzenlemesi halkın egemenliği doğrudan doğruya kullanmasına örnek gösterilebilir.
İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEVLET
Bilindiği gibi anayasa devletin şeklini ve organlarını belirleyip düzenlediği gibi temel hak ve özgürlüklerin de düzenlendiği yazılı belgedir. 1982 Anayasası temel hak ve özgürlüklerin düzenlenmesinde “insan haklarına saygılı” devlet ifadesini kullanmıştır. Temel hak ve özgürlükler ilk kez geniş bir şekilde 1961 Anayasası’nda düzenlenmiştir. 1982 Anayasası da bu düzenlemeleri takip etmiştir. 1982 Anayasası kabul edildiği tarihten bu yana temel hak ve özgürlüklerle ilgili birçok değişiklik geçirmiştir.
1982 Anayasası’nın temel hak ve özgürlükleri düzenlerken referans aldığı kaynak Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesidir.
1982 Anayasası’nda, temel hak ve hürriyetler sadece özgürlük alanı ya da yetki veren düzenlemeler olarak değil, aynı zamanda kişiye ödev ve sorumluluk yükleyen bir niteliğe de sahiptir. Anayasanın düzenlemesine göre temel hak ve ödevler herkesin kişiliğine bağlı olarak sahip olduğu, başkasına devredilemeyen, rıza ile de olsa vazgeçilemeyen hak ve hürriyetlerdir.
1982 Anayasası’nda temel hak ve ödevler; kişinin hak ve ödevleri, sosyal ve ekonomik hak ve ödevler ve siyasi hak ve ödevler olmak üzere üçlü bir ayrımla düzenlemiştir. Bu haklar hakkın tanımı ve türleri bölü- münde kamu hakları başlığı altında incelenmiştir.
Temel Hakların Sınırlanması
Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetler, ancak kanunla, özlerine dokunulmaksızın ve Anayasanın hak ve özgürlüğü tanımlayan maddelerindeki sebeplerle sınırlanabilir.
Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Ölçülülük ilkesi, sınırlamada başvurulan aracın sınırlama amacını gerçekleştirmeye elverişli olmasını ifade eder. Hakkın özüne dokunmak ise, sınırlamanın hakkı kullanılamaz hale getirmesidir.
Ayrıca yabancılar için temel hak ve hürriyetler, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. (md. 16).
Temel Hakların Kötüye Kullanılamaması
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Ayrıca bu hak ve hürriyetler yine bu hak ve hürriyetleri yok etmek amacıyla kullanılamayacaktır.
Temel Hakların Kullanılmasının Durdurulması
Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. (md. 15)
Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması ilk kez 1982 Anayasası ile kabul edilmiştir. Dolayısıyla 1982 Anayasası’na göre temel haklar 15. maddede sayılan sebeplerle, belirli durumlarda, milletlerarası yükümlülükler ihlal edilmeden ve ölçülülük ilkesine uygun olarak durdurulabilecektir.
1982 Anayasası olağan durumlarda temel hak ve özgürlüklerin kanunla ve anayasada belirtilen ilkeler çerçevesinde sınırlanabileceğini, olağanüstü durumlarda ise daha geniş yetkilerle sınırlanabileceğini ve kullanılmasının durdurulabileceği kabul edilmiştir.
Ancak hangi halde olursa olsun;
  • Kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi bütünlüğüne dokunulamaz.

  • Kimse, din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz.
  • Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez ve suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
Bu haklar hiçbir şekilde dokunulmayacak haklar olarak anayasada düzenleme altına alınmıştır
Türkiye, 1987 yılında Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna bireysel başvuru hakkını; 1989 yılında Avrupa İnsan Hakları Divanının zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir.
1982 Anayasası’nda Sayılan Temel Hak ve Özgürlükler
Bu haklar genel kabul gören tasnifte; Negatif statü hakları, pozitif statü hakları ve aktif statü hakları olarak ayrıma tabi tutulabilir.
Negatif statü hakları kişilere siyasi baskıdan korunan bir özgürlük alanı sağlayan ve devlet, toplum ve üçüncü kişilere negatif, yani yalnızca müdahaleden kaçınmak şeklinde, bir yükümlülük getiren haklardır. Kişi hak ve ödevleri bu statüdedir.
Pozitif statü hakları, devletin bu hakları temin ve tedariki yönünde olumlu yükümlülükler üstlenmesini ve buna ilişkin çeşitli düzeylerde düzenlemeleri gerektirir. Sosyal ve ekonomik haklar bu statüdedir.
Aktif statü hakları yurttaşların siyasal iktidarın oluşumuna ve kullanımına katılmasını sağlayan haklardır. Siyasi haklar ve ödevler bu statüdedir.
1982 Anayasasında sayılarak belirtilen ve içerikleri de yine anayasada açıklanan kamu hakları Temel Hak ve Özgürlükler başlığı altında düzenlenmiş ve üç alt başlığa ayrılmıştır
  1. 1.KİŞİ HAKLARI ve ÖDEVLERİ
Kişinin maddi ve manevi varlığı ile ilgili bulunan ve bu varlığın serbestçe geliştirilmesi amacına yönelik olan hak ve özgürlüklerdir.
Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı
Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.
Zorla çalıştırma yasağı
Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Kişi hürriyeti ve güvenliği
Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Anayasa ve kanunda belirtilen haller dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Kişi kanunda belirtilen hallerde tedbir amacıyla hâkim kararıyla tutuklanabilir.
Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hâkim huzu- runa çıkarılıncaya kadar bildirilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır.
Hâkim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir.
Özel hayatın gizliliği ve korunması
  1. Özel hayatın gizliliği
Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılma- dığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. (2010 Anayasa değişikliği)
  1. Konut dokunulmazlığı
Kimsenin konutuna dokunulamaz.Usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça veya yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz.

  1. Haberleşme hürriyeti
Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça veya yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.
Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
Yerleşme ve seyahat hürriyeti, suç işlenmesini ön- lemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. (2010 Anayasa Değişikli- ği)
Din ve vicdan hürriyeti
Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Düşünce ve kanaat hürriyeti
Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kana- atleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.
Bilim ve sanat hürriyeti
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Basın ve yayımla ilgili haklar
  1. Basın hürriyeti
Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
  1. Süreli ve süresiz yayın hakkı
Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
  1. Basın araçlarının korunması
Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.
  1. Kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı
Kişiler ve siyasî partiler, kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir.
  1. Düzeltme ve cevap hakkı
Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
Toplantı hak ve hürriyetleri
  1. Dernek kurma hürriyeti
Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
  1. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî gü- venlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Mülkiyet hakkı
Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
Hakların korunması ile ilgili hükümler
  1. Hak arama hürriyeti
Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
  1. Kanunî hâkim güvencesi
Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
  1. Suç ve cezalara ilişkin esaslar
  • Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
  • Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
  • Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
  • Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
  • Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
  • Ceza sorumluluğu şahsîdir.
  • Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
  • Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
  • İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.
  • Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
İspat hakkı
Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir.
  1. 2.SOSYAL ve EKONOMİK HAKLAR ve ÖDEVLER
Kişinin sosyal ve ekonomik faaliyetleriyle ilgili bulunan hak ve özgürlüklerdir.
Ailenin korunması
Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. (2010 Anayasa Değişikliği)
Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Kamu yararı düzenlemesi altında haklar
  1. Kıyılardan yararlanma
Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
  1. Toprak mülkiyeti
Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır.
  1. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üre- tim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
  1. Kamulaştırma
Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
  1. Devletleştirme ve özelleştirme
Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir.
Devletin, kamu iktisadî teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir.
Çalışma ve sözleşme hürriyeti
Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
Çalışma ile ilgili haklar
  1. Çalışma hakkı ve ödevi
Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
  1. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.
  1. Sendika kurma hakkı
Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.


Toplu sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt hakları
  1. Toplu sözleşmesi hakkı
İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuru- luna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. (2010 Anayasa Değişikliği)
  1. Grev hakkı ve lokavt
Toplu sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.
Ücrette adalet sağlanması
Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.
Sağlık, çevre ve konut hakları
  1. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
  1. Konut hakkı
Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.
Gençlik ve spor hakları
  1. Gençliğin korunması

Devlet, istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı ted- birleri alır.
  1. Sporun geliştirilmesi
Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur.
Sosyal güvenlik hakkı
Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur. Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşla- rının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.
Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değer- lerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Sanatın ve sanatçının korunması
Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gere- ken tedbirleri alır.
  1. 3.SİYASİ HAKLAR ve ÖDEVLER
Herhangi bir biçimde devletin yönetimine ve siyasi kuruluşuna katılmaya yönelik haklardır.
Türk vatandaşlığı
Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.

Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları
Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.
Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askerî öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hâkimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir. Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
Siyasî Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma hakkı
Vatandaşlar, siyasî parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasî partiler, demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasî partiler önceden izin almadan kurulurlar.
Hâkimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasî partilere üye olamazlar.

Kamu hizmetlerine girme hakkı
  1. Hizmete girme
Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.
  1. Mal bildirimi
Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez.
Vatan hizmeti
Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.
Vergi ödevi
Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
Dilekçe hakkı
Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı ola- rak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyi- şiyle ilgili şikâyetleri inceler.
Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir.
Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri,

seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir (2010 Anayasa Değişikliği)


Muhammed Furkan KIZILATEŞ

Some say he’s half man half fish, others say he’s more of a seventy/thirty split. Either way he’s a fishy bastard.